Derik Devlet Hastanemizde görev yapan Psikiyatri Uzmanı Dr. Cemile Hazan TUNALI, Madde bağımlılığı ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Madde Bağımlılığını “Bir kereden bir şey olmaz” ile başlayıp “bana bir şey olmaz” ile devam eden bir süreç olarak tanımlayan Uzm. Dr. Cemile Hazan TUNALI, katlanarak artan madde bağımlılığının son yapılan araştırmalara göre ilkokullara kadar indiğini söyledi.
Madde kullanımına başlamanın çeşitli nedenlerinin olduğunu ifade eden Tunalı, "Bu durum bazen kişilerin hayatlarında maruz kaldıkları olumsuz durumlara karşı bir kaçış yöntemi olarak karşımıza çıkmakta bazen de akranlarına kendini ispat etme biçimi veya merakını gidermek amacıyla… Madde kullanımının bağımlılığa dönüşmesinde ise birçok faktör rol oynamaktadır. Kişinin ruhsal durumu, çocukluk çağı travmaları, yaşı, çevresel faktörler, genetik faktörler, kültürel özellikler ve maddeye ulaşılabilirlik en önemli sebepler arasında sayılmaktadır. Uyuşturucu madde kullanımında en tehlikeli yaşlar 12-17 arasıdır ve 17-25 yaş arasında bağımlı sayısı daha da artmaktadır." dedi
TUNALI, Madde kullanımının kişiyi ilk başlarda gerçeklerden ve sorunlardan uzaklaştırarak rahatlamasını sağlasa da ilerleyen dönemlerde hem bedensel hem de ruhsal yönden oldukça ciddi problemlere yol açtığını kaydetti.
TUNALI, şunları kaydetti:
"Kişiler başlangıçta maddeyi kolaylıkla bırakabileceklerini, istedikleri için kullandıklarını düşünür. Ancak bir süre sonra durum kontrolden çıkmaya, kullanılan maddenin hem miktarı hem de kullanım sıklığı artmaya başlar. Kişi bırakmak için çabalamaya, çözümler aramaya yönelir. Bazen kısa süreli aralar olsa da madde temini, kullanımı ve bazen de bırakmak için gittikçe daha fazla zaman harcamaya başlar. İşlerin aksaması, aile ilişkilerinin bozulması ve büyük maddi kayıplarla devam eder süreç. Madde bağımlılığının insan ve toplum sağlığına olan zararları tüm dünyaca bilinmektedir. Yapılan araştırmalara göre; madde bağımlılığı olan kişilerde psikiyatrik bir hastalık görülme sıklığı bağımlılığı olmayanlara göre 2.7 kat daha fazladır. Madde kullanımı olan kişilerin %70-75’inde en az bir psikiyatrik hastalık saptanmaktadır. Depresyon, anksiyete bozukluğu, bipolar bozukluk, şizofreni ve cinsel işlev bozuklukları, uyku bozukluğu gibi hastalıklar madde bağımlılığı ile ilişkililerdir. Bazı maddelerin sürekli ve yoğun olarak kullanımı psikiyatrik bir hastalığa olan genetik yatkınlığı gizleyebilmekte veya maddenin yoksunluğu ya da zehirlenmesi şizofreni benzeri belirtiler yaratabilmektedir."
Madde kullanımının sadece kullanıcıyı değil ailesini ve tüm toplumu olumsuz yönde etkilediğini ve derin izler bıraktığını vurgulayan Tunalı, "Bağımlılık, kişilerin sosyal işlevselliğini olumsuz yönde etkilemekle birlikte toplumsal yansımaları olan bir sosyal sorundur. Bu bağlamda bağımlılıkla mücadele günümüzde birçok ülke için önemli bir öncelik olarak yer almakta ve bu maddelerin bireyler, toplum ve ülkeler üzerindeki zararlarının ortadan kaldırılması için farklı politikalar izlenmektedir. Bu sorununa çözüm yolları aranırken bütüncül bir bakış sergilenmesi gerekmektedir. Madde bağımlılığı olan kişilere yönelik toplumdaki “öteki algısı”, bağımlılığı olan kişileri, toplumdan kendilerini soyutlayarak kendileri gibi madde kullanan kişilerle birlikte olmaya itmektedir. Bunun sonucunda kişilerde; çaresizlik, güven kaybı, depresyon, yetersizlik duygusu, gibi sorunlar ortaya çıkmaktadır. Kişinin yaşadığı bu sorunlar ise çareyi yeniden maddede aramasına neden olabilmektedir." ifadelerini kullandı
Uzm. Dr. TUNALI, Madde bağımlılığın başlangıç yaşının düştüğü göz önüne alındığında kişileri madde bağımlılığından korumak için çocukluk ve ergenlik döneminde yaşına uygun bilgilendirmeler yapmak, güçlü aile içi ilişkilere sahip olmak, okullarla ailelerin iletişim içinde olması, çocuk veya ergenin arkadaş grubundan haberdar olunması gerektiğinin altını çizdi.
Bağımlılığın doğru tedavi ile iyileşebilen psikiyatrik bir hastalık olduğunu belirten TUNALI, iyileşme için çaba ve zaman gerektiğini söyledi.
Tedavi sürecinde aile ve yakın çevreden desteğin önemine de değinen TUNALI, "Bağımlılık tedavisi ve tedavi süresi, kullanılan maddenin cinsine ve kullanım süresine göre değişkenlik göstermektedir. Madde bağımlılığı olan bir kişinin tek başına bu durumdan kurtulması oldukça zordur. Bu bir irade olayı değildir. Bu tür durumlarda mutlaka uzman yardımına ihtiyaç vardır." diyerek sözlerini noktaladı.