Sağlık Bakanımız Sayın Fahrettin Koca Şehrimizi Ziyaret Etti
04 Eylül 2023

Sağlık Bakanımız Dr. Fahrettin Koca, bir dizi temas ve ziyarette bulunmak üzere Mardin’e geldi.

Mardin Valiliği ziyaretinin ardından gazetecilere açıklamada bulunan Bakan Koca, '' Türkiye’nin dört bir yanında sağlık hizmetlerimizi daha ileri bir düzeye, daha nitelikli hale getirmek amacıyla şehir gezilerimize devam ediyoruz. Bugün, medeniyetler beşiği ve faklı kültürlerin zenginlikleriyle tanınmış şehrimiz, gözbebeğimiz Mardin’in misafiriyiz. Mardin insanıyla kucaklaşmak ve çabalarımızdan memnuniyetini bizzat kendisinden öğrenmek için buradayız.
Şehir gezilerimiz kapsamında gerçekleştirdiğimiz müzakereler, halkımızın öğrenme fırsatı bulduğumuz fikirleri, yaptığımız tespitler, bize yolumuzu aydınlatacak imkânlar sağlıyor.
Programımıza sayın valimiz Tuncay Akkoyun Beyi ziyaret ederek başladık. Şehirdeki sağlık hizmetleri ve bu hizmetlerden memnuniyet düzeyi hakkında değerlendirmelerde bulunduk.
Bir medeniyetler beşiği olan Mardin, bu özelliğini tıp alanında da göstermiştir. Medeniyet, insanı, her ihtiyacı karşısında üstün tutabilmek, bunun için kullanılan araçları mükemmel hale getirmek olarak tanımlanabildiğine göre, Mardin, tarihin en medeni şehirlerindendir.
Tarih, bin yıl önce bu topraklarda, insanı yüce tutan, insanlığın geleceğini insani değerlerde gören medeniyetin Anadolu’yu şifahanelerle donattığına, hangi inançtan ve etnik kökenden olduğuna bakmaksızın, ihtiyaç duyan her insana sağlık hizmeti sunduğuna şahit olmuştur. Bu medeniyet, bir benzetme yaparsak, hekim ruhlu bir medeniyetti. Bir hekimin, hastanın kim olduğuna bakmaması gibi, insanların arasında fark gözetmedi. Bu insan, endişelerine karşı güvence, derdine çare, hastalığına şifa olunacak bir insandır, dedi. Bizler birlikte, bu medeniyetin varisleriyiz. Birbirimize karşı hukukumuzun özü birbirimiz için var olmaktır.
Artukoğullarından Emuniddin Bey ve Artuklu hükümdarı Necmeddin İlgazi’nin Mardin’de inşa ettirdiği Emuniddin Bimaristanı, vatanımız Anadolu’nun ilk şifahanelerinden birisidir. Yapının ömrü bugüne yetişememiş olsa da, manevi mirası Mardin’e verdiğimiz hizmetlere ilham kaynağı oluyor.
İnsana, “insan ayırmadan, bir gözle” bakan hekimlik ruhu, sağlık hizmetlerimizin düsturu olmaya devam ediyor. Bütün varlık insanın yaşaması içindir. Salgın döneminde de tecrübe ettiğimiz gibi devletimiz bütün gücünü insanı için seferber etmiştir. Anadolu’yu çağımızın en modern sağlık imkânlarıyla donatan anlayış da bu anlayıştır. Salgını en az hasarla atlatan ülkelerden biri olmamız bu temele dayanmaktadır. Her insanın hayatına ona verilmiş biricik, yegâne hayat imkânı olarak bakılmayan devletlerde ne acı tablolar yaşandığını biliyoruz.
Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde sağlık alt yapımız “Önce insan, önce sağlık” anlayışı ile 22 yıllık istikrarlı bir büyüme ve modernleşme süreci yaşadı.
Türkiye’nin dört bir yanında dünyanın en modern sağlık tesislerini inşa ettik ve yenileriyle yolumuza devam ediyoruz. Anadolu’yu, Mardin’i 21. yüzyılın şifahaneleriyle donatıyoruz.
Halkımızın memnuniyetini kazanan sağlıkta değişim yolculuğumuzu, sağlıkta küresel güç olma hedefiyle sürdürüyoruz.
Cumhurbaşkanımızın ilan ettiği Türkiye Yüzyılı vizyonu ile sağlık yatırımları, bilgi, teknoloji ve sağlık hizmeti üretimi noktasında bölgesel ve küresel koşullarda zirveyi hedefliyoruz.  
Türkiye Yüzyılı vizyonumuzun, her şeyi insanın hizmetine sunan medeniyetimizden güç alarak, insan merkezli bir kalkınma anlayışıyla küresel başarılar hedeflediğini vurgulamak istiyorum.
Bu küresel hedefin meşruiyetini, sağlık hizmetlerini Türkiye’nin dört bir yanına eşit şekilde ulaştırarak sağladık.
85 Milyon insanımıza, adil, eşit ve kapsayıcı sağlık hizmeti sunma hedefi doğrultusunda çok önemli mesafeler kat ettik.
İşte bu noktada, Mardin ve bölge illerimiz açısından Ak Parti iktidarları döneminde sağlık alanında yaşanan en büyük değişim, bölgesel adaletsizliğin çok büyük ölçüde giderilmiş olmasıdır.
2002 yılından bugüne kadar her yıl insanımıza sunduğumuz sağlık hizmetlerindeki gelişimi ve değişimi ortaya koyan istatistikler yayınlıyoruz. 2002’de hastanelerimizin ortalama yaşı 49’du. 21. yüzyılın şifahaneleriyle sağlık tesislerimizin ortalama yaşını bugün 14’lere kadar düşürdük. Mardin’de ise sağlık tesislerinin ortalama yaşı 12’dir.
Nitelikli yatak sayısı 2002’de tüm sağlık kurumlarındaki yatak sayısının yüzde 6’sı kadarken, bugün toplam yatak sayısının yaklaşık 70’ine ulaşmıştır. Mardin ilimizde ise bu oran yüzde 86’yı bulmuştur.
2002 yılından bugüne baktığımızda hastaneye müracaat eden insanlarımızın aldığı hizmet oranı Ankara’da, İstanbul’da ne ise Mardin’de de aynıdır.
Yine, diş hekimine müracaat oranı, Muğla’da, İzmir’de ne ise Mardin’de de benzer oranda gerçekleşmektedir.
Tıbbi cihaz ve görüntüleme hizmetlerinden 112 acil hizmetlerine, aile hekimine düşen nüfus oranından insan kaynağı dağılımına kadar pek çok gösterge, bölgesel farklılıkların artık fark edilemez düzeye inmekte olduğunu gösteriyor.
Örneğin, nüfusça aşağı yukarı aynı bir Kuzey şehrimizin sağlık yatırımları ile Mardin’deki sağlık yatırımlarının yerlerini değiştirseniz, Mardin’dekileri oraya, oradakileri de Mardin’e taşısanız sonuç itibariyle pek bir fark göremezsiniz.
Dolayısıyla, sağlık hizmetlerine insanımızın adil erişimi konusundaki hassasiyetimizin en belirgin şekilde kendisini hissettirdiği bölgelerden birisinin Güneydoğu Anadolu olduğunu ifade etmek isterim.
Mardin’in yeterince dikkat konusu olmayan renkli kültürü ve farklı renkler arasında kurulan uyum gibi, Mardin’de ve çevre şehirlerimizde yapılan sağlık yatırımları da yeterince dikkat konusu olmuş değildir. İnsanlığın pek çok kültür mirasını yaşatan Mardin’e hayranlığımız, şehre bu dikkati sevgiyle harekete geçirebilir.
 
Değerli Basın Mensupları,
2002 yılından bugüne Mardin’de 10 hastane, 5 ek bina, 1 ADSM ve 21 birinci basamak sağlık merkezi olmak üzere toplam 37 sağlık tesisi inşa ettik.
Hastanelerimizin yatak kapasitesini 1.746’ya yükselttik.
Uzman doktor, doktor ve diğer sağlık çalışanı sayımızı 1.250’lerden 7 Bin 700’lere taşıdık.
Artuklu’daki 400 yataklı Eğitim ve Araştırma Hastanemizi ek hizmet binamızla 700 yatak kapasitesine ulaştırdık.
750 yataklı Mardin Şehir Hastanemizi en kısa sürede hizmete almak için var gücümüzle çalışıyoruz. Yine 110 yataklı Kızıltepe Devlet Hastanemizi, Nusaybin ve Midyat Ağız Diş Sağlığı Merkezlerimizi en kısa sürede Mardinli vatandaşlarımızın hizmetine sunacağız.
Bu sağlık tesislerimiz de hizmete girdiğinde, Mardinlileri, bugünün değil, geleceğin sağlık ihtiyaçlarını karşılayacak bir sağlık alt yapısına kavuşturmuş olacağız.
Mardin’i “Healt Türkiye” markasının simge şehirlerinden birisi yapmak için kararlı, hızlı adımlarla yolumuza devam edeceğiz. Bunu Mardin’in insanıyla birlikte yapacağız.'' dedi

Sağlık Bakanımız Dr. Fahrettin Koca, Mardin'de yapımı devam eden Mardin Şehir Hastanesi inşaatını ziyaret etti

Bakan Koca, hastane projesinin ilerlemesini yerinde inceledi.

Hastane inşaatı incelemesi ardından Bakan Koca, Mardin ilinin doğasına katkıda bulunmak amacıyla Ape Şeyhmus olarak bilinen Şeyhmus Erginoğlu ile birlikte Mardin Şehir Hastanesi bahçesinde ağaç dikti.

Bakan Koca, Ape Şeymus’tan Mardin Şehir Hastanesi’ni ağaçlandırmasını isteyerek, “Buralar sana emanet” dedi.

Sağlık Bakanımız Dr. Fahrettin Koca Mardin Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde İncelemelerde Bulundu

Hastanede tedavi gören hastaları ziyaret eden Bakan Koca, sağlık çalışanları ile de bir araya gelerek gayretlerinden dolayı teşekkür etti ve sağlık hizmetlerinin daha etkili sunulmasına yönelik öneri ve istekleri konusunda istişarelerde bulundu.

Sağlık Bakanımız Koca, Mardin'de "Gençlik Buluşması" programında konuştu:
''Genç arkadaşlarım,
Hepinizi sevgiyle kucaklıyorum. Her birinizi ayrı ayrı selamlıyorum.
Sizler, milletimizin sahip olmakla övündüğü evlatlarısınız. Aileniz için nasıl biricikseniz, bizler için, milletimiz için de aynı şekilde biriciksiniz.
 
Bir kısmınız Mardinlisiniz, çalışma veya eğitim hayatınızı burada sürdürüyorsunuz. Bir kısmınız eğitiminiz için Anadolu’nun farklı şehirlerinden buraya geldiniz.
 
Mardin’in tüm dünyanın nadide şehirlerinden biri olduğunu hatırlatmama izin verin. Mardin öyle bir şehir ki, burada tıp eğitimi alan aynı zamanda tarih eğitimi alır. Burada mühendislik, iktisat, edebiyat okuyan tarih de okur. İslami İlimler Fakültesi’ni Mardin’de okuyan bir genç için Mardin’in kendisi adeta dinler tarihi kitabıdır. Turizm okuyan genç için şehir, fakültenin kendisidir. Mimarlık öğrencisi burada bin yılların ustalarından ders alır.
 
Mardin’e bir açık hava müzesi denebilir ama kanaatimce bu hakikati tam olarak yansıtmaz. Mardin, tarihin kendini tarih olmaktan çıkarıp, yaşayan zamanda ebedileştirdiği şehirdir. Burada yerleşik hayatın 6.500 yıllık bir geçmişi var. Şimdiki zaman; Sümerler, Akadlar, Babiller; Asur ve Pers, Roma ve Bizans, Arap, Selçuklu, Artuklu ve Osmanlı’dan bir zarla ayrılıyor. Bu zarı kaldırmak gözün dikkatine, kulağın refleksine bağlıdır.
 
Bir ormana uzaktan bakan kişi için görülen, teke indirgenmiş şeydir. Ormanı tanımak ağaçları seçmekle mümkün. Bu şehir, genel intibaların fikir vereceği bir şehir değil, her ayrıntısı eğitici bir dikkat talep ediyor. Hangi dalda eğitim görürseniz görün, kendisi bir fakülte olan Mardin’den çok kültürlülük diplomanızı da alın. Mardin’e “Yedi dilin, yedi dinin başkenti” denmektedir. Yedi dil, yedi din; insanlık ağacının Mardin üzerindeki dallarıdır. Dini inanış açısından Müslüman, Süryani, Keldani, Ezidi, Yahudi veya etnik köken olarak Kürt, Arap, Çeçen, Ermeni olmak, bir kimseyi diğerine göre öteki yapmaz Mardin’de. Mardin insandaki inanma arzusunun vücut bulmuş şeklidir.
 
Değerli arkadaşlar,
Eğitim görülen bir şehir olarak Mardin, kendine mahsus üstünlüklere sahip. Kentleşmenin tarihin üstünü örttüğü bazı şehirleri ayrı tutarsak, özel bir şehir. Biliyorsunuz, Mardin için, Mezopotamya’nın yüzük taşı, denir. Buradaki eğitiminizi tamamlayıp, başka bir şehre gittiğinizde bu “yüzük taşını” gururla taşımalısınız.
-
Değinmek istediğim, başlığı büyük ihtimalle her birinizin aklında belirgin olan bir konu var. Gelecek kaygısı veya gelecek endişesi. Kaygı ve endişe, iki kelime de kullanılıyor. İki kelime arasındaki farkı tıp eğitimim sırasındaki bir bilgimle belirtmem gerekiyor. Endişe genellikle, nedeni belli bir durumdan duyulan huzursuzluktur. Kaygı ise nedeni bilinmeyen bir durum karşısında duyulan huzursuzluk ve güvensizlik olarak tanımlanır. Hatırlayabildiğim kadarı ile psikiyatrinin yaptığı ayrım bu şekilde. Bu ifadelerden biri ne kadar kullanılıyorsa diğeri de o kadar kullanılıyor ve kaygıda duygunun mantıksal dayanağı bulunmuyor. Bu durumda meselenin ciddiyeti %50 azalmış demektir J.
 
Şaka bir yana, insan, gençlikte yaşanan gelecek endişesinin, içinde olduğu yaşlarla ilgili boyutunu pek idrak etmiyor. Genç insan içinde yaşadığı zamandan memnuniyetsizliğini çeşitli şekillerde ifade ederken ve hatta bunu kendini toplumun vicdanı yerine koyarak yaparken kendisi için bir gelecek endişesi de taşır. Dünyayı olduğu gibi bırakmayan, değiştiren bu gençlik çabalarıdır. Bilimde, sanatta her nesil kendi devrimini getirir.
 
Bir kere, bu noktada şunu söyleyelim. Gençlerin gelecek endişeleri sadece şahısları için değildir, vicdan temelli bir dünya adınadır. Kendilerinin adil bir şekilde rol alacakları bir hayat tasavvuruna yöneliktir. Bu yönüyle de, gelecek endişesi ahlaki bir değerdir, idealizm tohumları taşır. Tek tek her gencin adalet talebi büyük harflerle ADALET’i önümüze koyar.
 
Gelecek endişesi dediğimizde bir de konunun akla öncelikle gelen pratik tarafı var: “Okulumu bitirince beni nasıl bir hayat bekliyor? İş bulabilecek miyim, iş bulursam rahat geçinebilecek miyim, işimde başarılı olabilecek miyim?” Bu sorular çoğaltılabilir. Aslında bu tip sorular hayat boyu devam eder. Yarına ilişkin soru daima vardır, hayat sorularla ilerler, cevaplar hiçbir zaman kesin değildir.
 
“Zamanın oğlu” olmak diye bir tabir var. Arapçası İbn-ül vakt. Mutasavvıflar kullanmıştır bu ifadeyi. “Geçmiş ve gelecek kaygısından kurtulmuş olarak bugünü değerlendiren insan” manasına gelir. Bu, geleceğe, gelecek kaygısından sıyrılacak hazırlanma anlamı da içerir.
 
Geleceğe ancak zamanın oğlu, zamanın kızı olarak hazırlanabilirsiniz. Gelecek endişenizden ancak bu şekilde pozitif bir güç elde edebilirsiniz. Bu felsefeye göre, şu an yapmanız gereken eğitiminizi en iyi şekilde tamamlamaktır.
 
Geleceğin bize sunacaklarını hiçbirimiz bilemeyiz. Ancak bugünden bize görünenlere göre tasarılarda bulunabiliriz. Eylem içinde olabiliriz. Gelecek endişesi belli düzeyde makuldür, fakat bu endişe insanı edilgenleştirmemeli.
 
Sizler, gençliklerini, Türkiye tarihinin dönüm noktasında yaşayan insanlar olduğunuzu asla unutmayın. Sizler, Türkiye Yüzyılının ilk genç kuşağısınız. Bu yüzyılında ülkenizin sizlere verecek çok şey şeyi var. Sizden bekledikleri de aynı derece büyük. Ve bunların hepsi işinizi en iyi şekilde yapıyor olmanızdan, eğitimlerinizi en iyi şekilde tamamlamanızdan geçiyor.'' dedi

Programın ardından Bakan Koca, Eski Mardin 1. Cadde de esnaf ziyaretinde bulundu, vatandaşlarla sohbet etti. Yoğun ilgi gören  Bakan Koca, vatandaşların taleplerini de dinledi.

F470D1kXcAAMHS2.jpg
F470D1lWwAAi-gn.jpg
F470D1dXgAEH1V5.jpg
F48kkCuW4AA0ZI8.jpg
F48kkCsWkAAcoWd.jpg
F48kkCsWEAA8Q69.jpg
F48y3M9X0AAvAQg.jpg
F48y3M5W0AAfyO8.jpg
F48y3M1XAAAtSdH.jpg
F48y3M0XUAEgLca.jpg
F49NcIqXMAAEEL2.jpg
F49NcIpXgAAACSy.jpg
F49WiRUXQAAb4Ct.jpg
F49WiRPXIAAQIoI.jpg
F49WiRUWgAE3NDY.jpg