28 TEMMUZ DÜNYA HEPATİT GÜNÜ
09 Ağustos 2021

      Viral hepatitler tüm dünyada yaygın olarak görülen, ülke ekonomilerini çok yakından ilgilendiren ciddi bir halk sağlığı sorunudur. Dünya genelinde hastalığın büyük oranda geç dönemde belirti vermesi ve hastaların büyük çoğunluğunun hastalıklarının farkında olmamaları nedeniyle hepatite dikkat çekmek amacıyla 28 Temmuz Dünya Hepatit Günü olarak belirlenmiştir. Dünya Sağlık Örgütü’nün 2018 yılı Hepatit Günü için belirlediği tema, “Hepatiti Test Et ve Tedavi Et”tir. Böylece risk altında olan veya hastalığının farkında olmayan kişilerin bu konuya dikkati çekilerek teste yönlendirilmesi ve hastaların tedavi olma oranlarının artırılması hedeflenmektedir.

      Hepatit, en basit anlamıyla karaciğerin iltihabıdır ve pek çok nedene bağlı olarak oluşabilir. Bu nedenlerin başında viralenfeksiyonlar gelmektedir. Viral hepatitlere sebep olan farklı hepatit virüs tipleri (hepatit A, B, C, D ve E) bulunmaktadır. Bunlardan hepatit B, C ve D kronik karaciğer hastalıklarına yol açmaktadır.

      Dünya Sağlık Örgütü 2017 Küresel Hepatit Raporu’nda dünyada 2015 yılında 257 milyon kişinin hepatit B ve 71 milyon kişinin hepatit C enfeksiyonu ile enfekte olduğu belirtilmiştir. Yine aynı rapora göre 2015 yılında 1.34 milyon kişinin viral hepatitlere bağlı gelişen siroz ve karaciğer kanseri gibi nedenlerden dolayı yaşamını yitirdiği tahmin edilmektedir.

      Hepatit A enfeksiyonuna neden olan hepatit A virüsü bulaşı esas olarakfekal-oral yolla (hasta kişilerin dışkısından atılan virüsle kontamine su ve gıdaların tüketilmesiyle) gerçekleşmektedir. Çocukluk çağlarında hafif belirtilerle geçirilen Hepatit A enfeksiyonu, ileri yaşlarda daha ağır seyretmekte ve şiddetli karaciğer hastalığı ile ölümlere yol açabilmektedir.Genel olarak bakıldığında akut hepatit A insidansının önceki yıllara göre azaldığı ve bölgesel açıdan belirgin farklılıkların kalmadığı gözlenmektedir. 2017 verilerine göre İç Anadolu ve Doğu Anadolu Bölgelerinde hepatit A vaka görülme sıklığı daha yüksek saptanmıştır

Ülkemizde hijyen kurallarına ve temizlik koşullarına uyum, temiz su kaynaklarına ulaşımın artışı, sosyoekonomik koşullarla ilgili diğer göstergelerin iyileşmesi ve 2012 yılı sonu itibariyle başlayan hepatit A aşı uygulamaları sonucunda 2012 yılında 3.624 olan vaka sayısı 2017 yılında 471’e ve 2012 yılında yüz binde 4,8 olan hastalık görülme sıklığı da 2017 yılında yüz binde 0,6’ya düşmüştür. 2018 ilk altı ayında bildirimi yapılan vaka sayısı ise 185’dir. Halen ülkemizde çocuklara 18. ve 24. aylarda, risk grubundaki kişilere de en az 6 ay ara ile 2 doz halinde sağlık kuruluşlarımızda ücretsiz hepatit A aşısı uygulanmaktadır. Aşılama hızı ise 2013 yılında %93 olurken 2017 yılında %97 olarak gerçekleşmiştir. 2018 yılında ülkemizde aşılama oranı %97 iken, Mardin ilinde %98 oranına ulaşmıştır.2019 yılı ilk 6 ayda hepatit A aşılama oranı %99 ‘dur.

      Hepatit B ve Hepatit C virüsleri uzun dönemde kronik karaciğer hastalığı, siroz veya karaciğer kanserine yol açabildiği için ayrı bir öneme sahiptir.

      Hepatit B ve Hepatit C Bulaş Yolları;

  • Kontrol edilmemiş kan ve kan ürünlerinin transfüzyonuyla
  • Uygun şekilde steril edilmemiş cerrahi malzemelerin kullanıldığı tıbbi girişimler ya da diş hekimliği müdahaleleriyle
  • Kullanılmış enjektör paylaşımıyla
  • Tıraş bıçağı, diş fırçası gibi eşyaların paylaşımıyla
  • Uygun şekilde steril edilmemiş araçlarla yapılan dövme, akupunktur ya da vücut takılarının uygulanmasıyla
  • Hepatit B ve C taşıyıcılarının aile içi temasıyla
  • Anneden bebeğe doğumda ve sonrasında
  • Korunmasız cinsel ilişkiyle olmaktadır.

      Hepatit C virüsünün sık tanımlanan bulaşma yolları, kontamine kan ve kan ürünlerinin transfüzyonu, damar içi ilaç kullanımı, cerrahi ve diğer girişimsel işlemlerdir. Ayrıca cinsel yolla ve anneden bebeğe geçiş de diğer bulaşma yolları arasında yer almaktadır. Bakanlığımız TSİM (Temel Sağlık İstatistikleri Modülü) verilerine göre ülkemizde bildirilen akut hepatit C vaka sayısı 2005 yılında 1.145’den 2017 yılında 256’ya düşmüştür. Hepatit C virüsüne karşı aşı henüz bulunmamaktadır ancak kullanılmaya başlayan yeni ilaçlarla tedavide %95 üzerinde iyileşme sağlanmaktadır. Aşı dışında hastalıktan korunmanın en etkili yolu bulaş yoluna ilişkin korunma önlemlerinin alınmasıdır. Bakanlığımız TSİM verilerine göre ülkemizde bildirilen akut hepatit C vaka sayısı 2005 yılında 1.145’ten 2017 yılında 256’ya düşmüştür. 2018 yılında Mardin’de vaka sayımız 8 iken ,2019 yılında vaka sayımız 0 (sıfır) olarak belirlenmiştir.

      Hepatit B hastalığından korunmanın en etkili yolu aşılanmadır. Hepatit B aşısı güvenli ve etkili bir aşı olup ülkemizde 1998 yılında rutin çocukluk çağı aşı takvimine eklenmiştir. Rutin çocukluk çağı hepatit B aşılamalarını, 2005-2009 yılları arasında okullarda yapılan destek aşılamaları ve risk grubu aşılamaları izlemiştir.

Yaşamın ilk 5 yılı, HBV enfeksiyonunu önlemede kritik zamanı oluşturmaktadır. Birleşmiş Milletler 5 yaş altı kronik HBV enfeksiyonu insidansını, hepatitle mücadelede bir indikatör olarak kabul etmektedir .

      Ülkemizde Genişletilmiş Bağışıklama Programı içinde yer alan Hepatit B Kontrol Programı kapsamında devam eden aşı uygulamaları sonucu 1999 yılında %64 olan aşılama hızı, 2009 yılında %97 ve 2018 yılında da %96 olarak saptanmıştır. Yürütülmekte olan başarılı hepatit B aşılamaları ile 1998 yılında yüz binde 7,4 olan akut hepatit B insidansı, 2017 yılı itibariyle yüz binde 1,9’a gerilemiş aynı dönemde bildirilen akut hepatit B vaka sayısı ise 5003’den 1561’e düşmüştür. 2018 yılı ilk altı ayında ise toplam 658 akut hepatit B vakası bildirimi yapılmıştır. Hepatit B Kontrol Programının 5 yaş altı çocuklarda akut hepatit B hastalığı görülme sıklığının yüz binde 1’in altına indirilmesi hedefine 2009 yılı itibariyle ulaşılmıştır. 1990 yılında 5 yaş altı 370 olan akut hepatit B vaka sayısı, 2017 yılı itibariyle 9’a düşmüştür. 5 yaş altı çocuklardaki akut hepatit B hastalığı görülme sıklığı da 1990 yılında yüz binde 6,2 iken, 2017 yılında yüz binde 0,1 olarak gerçekleşmiştir. 2018 yılında Türkiye ‘de  hepatit B aşı uygulaması ortama oranı %97 iken; Mardin’de bu oran %97,78 ‘dir.

      Hepatit B aşısı ülkemizde bebeklere, ilk dozu doğumda, 2. ve 3. dozları ise 1 ve 6 aylıkken,  risk grubundaki kişilere ise 0, 1 ve 6 ay takvimi ile 3 doz olarak ve ücretsiz uygulanmaktadır.

      HBV Enfeksiyonu Yönünden Risk Altındaki Gruplar

• Sağlık çalışanları ve stajyer öğrenciler,

• Hemodiyaliz hastaları, solid organ ve kemik iliği nakli adayları ve alıcıları,

• Sık kan ve kan ürünü kullanmak zorunda kalan kişiler,

• Madde bağımlıları,

• Hepatit B taşıyıcılarının/hastalarının aile içi temaslılarından aşısız olanlar,

• HBsAg pozitif annelerin çocukları,

• Çok sayıda cinsel partneri olan ve seks işçileri ile cinsel ilişkide bulunan kişiler,

• Eşcinsel/biseksüel erkekler,

• Hepatit B dışında kronik karaciğer hastalığı olan kişiler,

• Cezaevlerinde ve ıslahevlerinde bulunan hükümlüler ve çalışanlar,

• Riskli diş tedavisi ve girişim öyküsü olanlar,

• Berberler-kuaförler, manikür-pedikürcüler,

• Piercing, dövme yaptırmayı planlayan kişiler,

• Zihinsel engelli bakımevlerinde bulunan kişiler,

• Yetiştirme yurtlarında bulunan kişiler,

• Güvenlik personeli (asker, polis vb. arasında kan ve hasta çıkartıları ile temas riski yüksek olanlar),

• Kazalarda ve afetlerde ilk yardım uygulayan kişiler,

• HBV sıklığının yüksek olduğu bölgelerden gelen göçmenler

      Hepatit D virüsü, sadece hepatit B virüs (HBV) ile enfekte olan kişilerde hastalığa yol açabilmektedir. HBV’nin yokluğunda enfeksiyon yapamaz. Hafif seyreden HBV enfeksiyonunu daha ağır ve hızlı seyreden bir hastalığa dönüştürebilir. Bulaşma esas olarak perkütan yolla (damar içi madde bağımlılarında), kan ve kan ürünleri transfüzyonuyla olur, cinsel yolla bulaş ve anneden bebeğe bulaş riski düşüktür. Dünyada yaklaşık 257 milyon taşıyıcının HDV ile enfekte olduğu düşünülmektedir.HDV enfeksiyonuprevalansı dünyada değişkenlik gösterir. Dünyada endemik bulunduğu yerler, Moğolistan, Pakistan, Sahra-Altı Afrika, Romanya, Arnavutluk ve Brezilya’dır. Dünyada HBV enfekte hastaların %5’i HDV ile ko-enfektedir.

      Hepatit E virüsü (HEV) bulaşıfekal-oral yolla (hasta kişilerin dışkısından atılan virüsle kontamine su ve gıdaların tüketilmesiyle) gerçekleşmektedir. Erişkinlerde çocuklardan daha sık görülür, özellikle gebelikte geçirildiğinde hepatit E hastalığı daha ağır seyreder. Gebelerde son 3 aylık dönemde HEV enfeksiyonu geçirildiğinde düşük, erken doğum, ciddi karaciğer yetmezliği ile ölüm riskinin artmasına sebep olabilir. Hepatit E virüsünün spesifik bir tedavisi ve aşısı yoktur.  Türkiye’de akut hepatit E enfeksiyonu sporadik olarak görülmektedir. Akut HEV enfeksiyonunadiren kronikleşebilir. Başta organ transplantasyonu yapılan kişiler olmak üzere immunsupresiftedavi alanlarda ve gebelerde ikinci ve üçüncü trimesterde HEV enfeksiyonuna bağlı fulminanthepatit gelişim riski ve komplikasyon riski yüksektir.

      Ülkemizde HEV prevalansı bölgelere göre değişkenlik göstermekle birlikte (%0-73), genel seroprevalansı %6,3 olarak saptanmıştır. Daha çok bölgesel yapılan çalışmalarda anti HEV pozitiflikleri bildirilmektedir. 2015’te kan bağışçılarının örneklerinden yapılan bir çalışmada, Anti-HEV IgG seroprevalansı %4,4 olarak saptanmıştır. 2009’da 15 yaş üstü kişilerde yapılan başka bir çalışmada ise Anti-HEV IgGprevalansı %2,4 olarak bulunmuştur .

      Dünya genelinde 20 milyon (3.3 milyonu semptomatik akut hepatit E’ye yol açan) HEV ile enfekte hasta olduğu tahmin edilmektedir . DSÖ verilerine göre HEV enfeksiyonu 2015’te viral hepatit ölümlerinin %3,3’üne; yani 44.000 ölüme yol açmıştır

Bilgilenin ve Korunun!